[SiruSho]

Gecen sene biri Karl Marx ile ilgili bir belgesel paylasmisti. Arjantinli miydi yometmen neydi hatirlamiyorum. Ben de epeydir merak edip sagdan soldan bi seyler bulmaya calistigim bir ylke; Kuzey Kore ; hakkinda cok guzel bir belgesel kesfettim. Tam benim istedigim gibi degil ama.elin Ispanyolu gitmis gonullu olarak Kuzey Kore ordusuna katilip dis iliskilere yardimci olma.rolunu ustlenmi ve fena halde başkana hayran hale gelmiş. Yonetmen de Ispanyol zaten

The Propaganda Game.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[taifung]

İspanyoncasıyla "Contratiempo" ya da İngilizcesiyle The Invisible Guest...



Arayın bulun ve izleyin derim. Bulmaca türü gerilimleri sevenlerdenseniz. Finalde "Aaaaa" falan demek hoşunuza gidiyorsa...



Bir de daha yeni Barcelona'dan dönmüşüm, bir de aşık olmuşum oraya. Film de Barcelona'da geçmesin mi  Yemedim ve yanında yattım tabi ki filmin. 



filmakinesi.org sitesinde. 

[Önder]

Demin izledim tavsiyelerine uyup

Hercule Poirot fan olarak katili hemen tahmin ettim ama yine de kurgusuna bayildim hikayenin. Izlenesi.

[buraks]

Kral Arthur: Kılıç Efsanesi son zamanlarda gördüğüm yapımı en başarılı olan filmlerden biriydi. Hala izlemeyen varsa şiddetle tavsiye ederim. Özellikle Merlin izlemiş olanlarınız varsa ayrı bir bayılacaktır diye düşünüyorum. 3d savaş sahnelerinin hakkı sonuna kadar verilmiş.
Daha da spoiler yok. Gidin, izleyin =)

[cembulut]

(29-05-2017, Saat: 08:49)noiavagi Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Kral Arthur: Kılıç Efsanesi son zamanlarda gördüğüm yapımı en başarılı olan filmlerden biriydi. Hala izlemeyen varsa şiddetle tavsiye ederim. Özellikle Merlin izlemiş olanlarınız varsa ayrı bir bayılacaktır diye düşünüyorum. 3d savaş sahnelerinin hakkı sonuna kadar verilmiş.
Daha da spoiler yok. Gidin, izleyin =)

3d konusunda son yılların en başarılı filmi bence de. Ama tek filme biraz fazla konu sığdırılmaya çalışılmış sanki. Bir de oyuncu-karakter eşleştirmelerini beğenmedimpek. Jude Law Arthur'u oynamalıydı. 

[SiruSho]

Hidden Figures ; gecenlerde denk gelip izledigim film. Gene Siyahilerin ayrimciliga ugrqdigi yillarda 3 siyahi kadinin Nasa'da yukselisini konu ediyor. 2 saat su gibi akip gecti resmen

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Hysteria]

Son 6 günde 3 sinema deneyimimi paylaşayım

- şansımı seveyim; arkadaşlarımın baskısı ile bildiğin zorla götürülsem de iğrenç bişe bekliyodum, ehhh dedirtti en azından izletti kendini 6/10

- Dangal; kesinlikle herkesin izlemesi gereken bi film olmuş 9/10

- It; çocukluğumun korkunç kitabıydı hala aklımdadır okurken yaşadığım o korku[emoji3] filmde azcık afedersiniz bokunu çıkarmışlar korku sahnelerinin bir olur iki olur üç olur bunlar 8382 sahne koymuş gayet memnun kaldım ayrıca kitabı bölmüşler, chapter one dı bu. Zaten şaşırıp durdum Allah allah ne Ara şu bu olcak diye. Sonunda anladık chapter one yazısı çıkınca, 7,5/10

[SiruSho]

Dangal'a önce tek gittim ; sonra annemle. Yaklaşık 1aydır tüm soundtrasck'i ezberledim gibi

It onun daha önce 70li yıllardaki versiyonu çok güzeldi devamını izlemek istemiyorujm

[cembulut]

Dangal ile ilgili küçük bir anımı paylaşmak istiyorum. Filmi 21:00 seansında izledim. Gece yarısı gibi bitti. Eve gittim internetten haberlere bakayım dedim ve ilk karşıma çıkan haber Yasemin Adar'ın güreşte dünya şampiyonu olduğu haberiydi. Çok garip hissetmiştim.

[buraks]

IT'i sevmeyen bir tek benim sanırım. 

Ne adam gibi bi korku sahnesi vardı benim için ne de akan bir sahne. İlk yarı bittiğinde uykum gelmişti. Benim için bu film "Stranger Things" in özel bölümü gibiydi. Gayet beğenmedim valla... 

[buraks]

Haftasonu "What Happened to Monday"e gittim. Galiba son zamanlarda izlediğim beni en çok geren sinema filmiydi. 

Biraz ütopik bir yapısı var. Nüfus patlaması yaşanmış, yeterli gıda yok. Bir çözüm üretiliyor ve tek çocuk yasası getiriliyor. Her ailenin bir çocuğu oluyor, diğerleri uyutuluyor. Kahramanlarımız 7 kız kardeş. Her birinin Monday, Tuesday, Wednesday... gibi adları var ama toplum içinde tek bir karakter olarak yaşıyorlar. 

Bilim kurgu kategorisinden çok gerilim havası var. Kabul parça parça boşluklar da var ama genel olarak bayağı beğendim, gerildim.

[krunch]

Arkadaşlar ufak bir duyurum olacak. En yakın başlık bu olduğundan buraya yazıyorum haliyle..Tanrım bir gün gerçekten bu başlığa da bir duyuru yazmamı nasip eylesin yareppim))

Beyoğlu Asmalı Sahne’de absürd komedi “Godot’yu Beklerken’i Beklerken” adlı oyunumuz başladı. Yarın akşam 3.kez oynayacağız. Orjinal oyundan farklı olarak bu kez oyunun perde arkasında, yani kuliste yaşananları izleyeceksiniz. Bazı arkadaşlarımız yarın akşam geliyorlar, eğer sizler de katılmak isterseniz ayrıntılar aşağıda... 

(Salon küçük olduğundan ne yazık ki davetli şansımız olamıyor, bir gün çok büyük salonlarda oynayabilirsen o zaman tüm salon sizin olur 

***

“Godot’yu Beklerken’i Beklerken”

Samuel Beckett'in ünlü "Godot'yu Beklerken" oyununun bu kez "perde arkasında" yaşananlar tiyatroya uyarlandı. Dave Hanson imzalı, Amerika ve İngiltere’nin ardından Türkiye’de ilk kez sahnelenecek “Godot’yu Beklerken’i Beklerken”, başlıyor! Yapım/Prodüksiyonu TiyatrOM’a ait olan, Ekin Tunçay Turan’ın Türkçeye çevirdiği ve Muharrem Uğurlu’nun yönettiği oyunda Muzaffer Yöntem (Ester) ve Olcay Tanberken (Val) başrolleri paylaşırken, sahne amiri (Larry) rolündeki Metin Kurt bu ikiliye eşlik ediyor.

“Godot’yu Beklerken’i Beklerken”, 4 Ekim Çarşamba’dan itibaren bu sezon Asmalı Sahne’de seyirciyle buluşuyor. 
(Sezon ilk yarısı oyun tarihleri: 
4-11-18 Ekim, 1-15-29 Kasım, 6-20 Aralık, Çarşamba 20:30). 



Konusu:
İki talihsiz erkek oyuncu ESTER ve VAL, bir tiyatroda “Godot’yu Beklerken” adlı oyun oynanırken, oyunda görevli aktörlerin yedeği olarak sahne arkasında hazır beklemektedirler…

Hiç karşılaşmadıkları yönetmenin gelip onlara diğer aktörlerin yerine sahneye çıkacakları zamanı söylemesi umudu içindedirler. Bu gerçekleşmezse, en kötü “Oyunculardan birinin kafasına spot düşebilir, biri hastalanabilir ya da biri kovulabilir” beklentisi içinde sahneye çıkabilmeyi umarlar… Bu sırada oyunculuk, hayat, beklentiler, özlemler, hayaller vb. üzerine konuşurlar… Ancak bekledikleri yönetmen bir türlü gelmez. Sahnedeki oyuncuların kafasına spot da düşmez, kimse hastalanmaz ya da kovulmaz… Yine de beklerler… Ta ki…

www.godotyubeklerkenibeklerken.com

Biletler: www.biletix.com ve rezervasyon ile sahne gişesinde.

• Asmalı Sahne: İstiklal Cad.Asmalı Mescit mah., Yemenici Abdüllatif Sok. Hoş Apt. No:9 Beyoğlu
  
• Tel : (0212) 243 37 20
  

[suioeir]

[cembulut]

Tebrikler Olcay. İstanbul'da olsaydım kaçırmazdım.

[Semih]

(18-09-2017, Saat: 14:53)noiavagi Adlı Kullanıcıdan Alıntı: IT'i sevmeyen bir tek benim sanırım. 

Ne adam gibi bi korku sahnesi vardı benim için ne de akan bir sahne. İlk yarı bittiğinde uykum gelmişti. Benim için bu film "Stranger Things" in özel bölümü gibiydi. Gayet beğenmedim valla... 

It çocukluğumuzun travma filmidir. 6-7 yaşlarında iken arkadaşlarla izlediniz mi nasıl korkunç bir film diye konuştuğumuzu hatırlarım hep [emoji4] bizim nesilin palyaçolardan tırsmasının sebebi bu filmdir.

Kitap efsanedir. Sayfalarca pennywise’ı betimlediği bölüm efsanedir. Stephen King romanları hep sorunludur filme çevirilirken. Hep bir eksiktir. Çünkü yazarın hayal gücünü belki teknolojinin, belki yönetmenin vizyonunun ya da filmin süresinin yakalaması imkansızdır. Bu yüzden en sevilen adaptasyonlar hep kısa hikayalerdir (bknz: Esaretin Bedeli) ya da içinde doğaüstü güçler bulundurmayanlardır (bknz: Stand by Me, Misery ya da Dolores Claiborne)

It ise bence gayet basarili bir adaptastondur. Gerek filmdeki detaylar, gerek oyuncular gerek konunun islenis bicimi. Zaten en cok hasilat yapan korku filmi olması, gişe rekorları kırması bunu doğrulamaktadır.

Tabi yine mükemmel bir film de değildir orası ayrı. Pennywise’ın orijinine inilmesi gerekliydi ki onu da devam filmine bırakmışlar. Puanım 9/10.

İlk pennywise Tim Curry’yi de unutmadan geçmeyelim. Efsanevi bir oyuncudur ve orijinal bir karakter yaratmıştır. Yeni pennywise ise kolaya kaçmayıp bambaşka bir karakter yaratıp, altından başarıyla kalkmış.


Sent from my iPhone using Tapatalk

[suioeir]

Dün izledim It'i. Yarısında çıktım. Gerçi bu benim genel bir huyumdur. Film sarmayınca ikinci yarıya katlanmak istemiyorum

[halil]

27 Ekim'de sinemalarda gösterime girecek olan ve konusunu yaşanmış gerçek bir hikayeden alan; 1950'de başlayan Kore Savaşı'na katılan Türk tugayındaki Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin, Koreli bir kız çocuğuna, savaş süresince kendi çocuğu gibi bakmasının anlatıldığı "Ayla" filmi bu yıl ki akademi ödüllerinde Türkiye'nin Oscar adayı olarak yarışacak. Yolu açık olsun...

Hemen belirtelim; Sertab Erener ile eşi Emre Kula'nın kurdukları rock grubu "Oceans of Noise" grubu  besteledikleri ve filmle ayni ismi taşıyan “Ayla” adlı şarkıyı, şarkının İngilizce versiyonu “Finding White In Black”i filmle birlikte eşzamanlı yayınlayacak. Şarkının video klibini ise “Ayla” filminin yönetmeni de olan Can Ulkay çekti. 

[halil]

Ve burada da izlemek isteyenler için filmin gerçek kahramanlarının anlatıldığı kısa belgesel var. Yıllar sonra yaşanan kavuşma sahnesi izlemeye değer... 

[Hysteria]

Kenan var dedim Haluk Bilginer var dedim, Cingöz Recai’ye gittim gitmez olaydım
3/10 resmen

[SiruSho]

(21-10-2017, Saat: 00:27)halil Adlı Kullanıcıdan Alıntı:


27 Ekim'de sinemalarda gösterime girecek olan ve konusunu yaşanmış gerçek bir hikayeden alan; 1950'de başlayan Kore Savaşı'na katılan Türk tugayındaki Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin, Koreli bir kız çocuğuna, savaş süresince kendi çocuğu gibi bakmasının anlatıldığı "Ayla" filmi bu yıl ki akademi ödüllerinde Türkiye'nin Oscar adayı olarak yarışacak. Yolu açık olsun...

Hemen belirtelim; Sertab Erener ile eşi Emre Kula'nın kurdukları rock grubu "Oceans of Noise" grubu  besteledikleri ve filmle ayni ismi taşıyan “Ayla” adlı şarkıyı, şarkının İngilizce versiyonu “Finding White In Black”i filmle birlikte eşzamanlı yayınlayacak. Şarkının video klibini ise “Ayla” filminin yönetmeni de olan Can Ulkay çekti. 

Eneeem    İsmail Hacıoğlu'nu hiç sevmem keşke daha sempağtik biri alsaymış rolü. Koreli kız hatrına sabırsızlıkla bekliyorum. Mendilleri hazırlayın başak burçları