[suioeir]

(19-12-2016, Saat: 00:50)taifung Adlı Kullanıcıdan Alıntı:

(19-12-2016, Saat: 00:20)suioeir Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [emoji3]
Senin önerdiğini izledim ben Tai.

Bahsedecek bir şey bulamadın demek ki hala gelin görümce

Ruhum çekiyor ne yapayım [emoji3] İzle sen de komik. İvedik gibi değil.

[SiruSho]

(18-12-2016, Saat: 23:53)taifung Adlı Kullanıcıdan Alıntı: Ulan kallavi film öneriyorum şurada. Halen daha herkes gelin-görümce-kaynana-ivedik diye gırla gidiyor. Yüzüne bakan yok! Her yer gibi bizim forum da yeni türkiye!

Ulke zaten Imdb puani 10 uzerinden 10 olan bir gerilim filmi  adeta 7 boyutlu  istelik  full hd  sen bize  gerilim oneriyorsun herhalde  billet  helin kaynana  damat gorumce izler 

[SiruSho]

Taxi Tahran diye bir film carpti gozume Tivibu'da . Berlin AltinAyi juri ozel odulu almis . Cafer Penahi adli yonetmenin film cekmesinin yasak.oldugu Iran'da taksici kiligina girip taksiye kamera yerlestirerek (!) yolcularla sosyal hayati resmeden bir film . Ozellikle yegeniyle olan diyaloglari cok guzel . 2015 yapimiymis .

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Ömer]

İran filmleri ne güzeldir... Cafer Penahi "Çember" filmi de çok güzeldir.

Mecid Mecidi 'nin "Söğüt Ağacı" filmini tavsiye ederim. Sonlara doğru bir cümle var ki ...
"Bana görebilmenin ne demek olduğunu söyle, ben de sana körlüğün ne olduğunu söyleyeyim!"
içini kıyar İran filmleri insanın. Aslında boşverin İran filmlerini hele bu sıralar kafayı sıyırmak üzereyseniz...

Mecid Mecidi genelde manevi mesajlar verir filmlerinde ama bunu Türkiye'dekiler gibi direk İslam'ı kullanarak yapmaz sanata döker. Bir an o adamın Türkiye'de bu filmleri çektiğini düşündümde kendine dindar diyen kesim daha düzgün düşünebilir miydi acaba? Daha insan olabilirler miydi?

[taifung]

Snowden'ı öneririm herkese. Konuyu bilmeyenler için aynı zamanda iyi bir toparlama oluyor. Hani mesela Jason Bourne tarzı serilerinin hastası vardır içimizde. Ben de onlardanım. CIA, FBI, ajanlar casuslar vs vs. Bu tarzın hastası olanlar mesela, gerçek ve çok da yeni yaşanmış bu Snowden olayına mest olurlar.

Zira ne zaman Jason Bourne ya da Görevimiz Tehlike tarzı bir şey izlesem, bir süre sonra gerçeklikle bağı koptuğundan o zevki vermeyebiliyor. Ama gerçekten yaşanan bir olayın inanılmaz heyecanlı şekilde anlatılması, bence izleyicinin yaşayabileceği en güzel gerilim duygusu. Aynısını Oscar alan ARGO filminde de yaşamıştım.

Bir süredir gösterimde olan ve benim yeni izlediğim ELLE var. O KADIN adıyla oynuyor Türkiye'de. Muhtemelen en iyi kadın oyuncu dalında (Isabelle Huppert) Oscar adaylığı olacak. Herşeyiyle bir Fransız filmi. Gerilimli heyecanlı ve aynı oranda sapık

Bu ikisi internette mevcut.

Bir de salonda izlediğim son 2 film var.

LA LA LAND.... Bununla ilgili söylenen söylendi çokça zaten. Duyuyorsunuzdur orada burada. Muhtemelen bu senenin Oscar galibi. Yarı müzikal bir aşk filmi. Ben çok sevdim. İçinde bulunduğumuz buhranlı günlerden uzaklaşmak için en ideal seçim. Sinema salonunu öneririm herkese.

THE NET (AĞ)... Kim Ki Duk'un son filmi. Kuzey Koreli bir balıkçının yanlışlıkla ve mecburen Güney Kore karasularına sürüklenmesi sonucu gelişen olaylar. Her iki ülkenin zıtlıklarını ve aslında bazı konularda nasıl aynı olduklarını göstermeye çalışan kaliteli ve sonuna kadar ilgiyi üzerinde tutabilen bir film.

[taifung]

Nasıl ve neden unuttum anlamadım

Anthropoid... Bu hafta izlediğim tüm filmler arasında önerecekleriimden birinci sıradaki buydu aslında. Yine benim hastası olduğum bir dönemi, Nazi Almanyasını anlatan filmlerden biri. Prag'da geçiyor. Nazi'ler işgal etmiş orayı. Ama direnen Çek'ler var. İşte onlardan bir grubun hazin hikayesi. Tarihte yeri olan bir olay. Tümü gerçek. İşte bu yüzden insan izlerken iki kat geriliyor. Şiddetle tavsiye. Hem gösterimde hem de internette mevcut.

[SiruSho]

Snowden hmmm merak icindeydim iyi oldu tabsiye gelmesi tesekkurler

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[taifung]

Uzay Yolcuları: Fragmanı izlediğimde çıkış noktasına bayılmıştım. Sırf bu yüzden merak ve heyecanla izledim. 150 yıl sürecek bir uzay yolculuğuna çıkmışsınız. 149 yıl 8 ay uykuda geçirecek şekilde kapsüle yerleştirilmişsiniz. Sizin gibi 5 bin insan var. Mürettebat dahil gemideki herkes uyuyor. Ve bir teknik hata sonucu sizin kapsül açılıyor uyanmak zorunda kalıyorsunuz. Bir an herşey normal sanıyorsunuz ama bakıyorsunuz sırf siz uyanmışsınız. Geçen süreye bakıyosunuz meğerse 30 yıl olmuş. Daha yolculuğun bitmesine 90 yıl var  Ve bir daha asla uykuya dalmanız mümkün değil o kapsülde. Nasıl kışkırtıcı bir çıkış noktası hikaye için. Film de bu minvalde başlıyor ve ilerliyor ama ilerleyen bölümler, bu anlattığım kısım kadar ilgi çekici değil malesef. Hangi türe meyledeceğine karar verememiş film. Yine de ilgi gösterenler izleyebilir. 

Moonlight: La land filmiyle birlikte bu sene Oscar'da adı en çok geçecek filmlerden biri. Daha gösterime girmedi bizde ben internette kaliteli versiyonu bulunca bekleyemedim izledim dün akşam. Filmde sadece zenciler var onu baştan söyleyim. Amerika'da yalnızca zencilerin dünyasında geçen bir film. Baş karakterin, çocukluk, ilk gençlik ve yetişkinlik evresinin anlatıldığı 2 saatlik bir film. Büyüme hikayesi. Boyhood filmini sevenler buna da bayılacaktır. Burada ekstra ilgi çekici olay belki şu olabilir. Karakterimiz gay bir çocuk  Sıkılabilirsiniz baştan söyleyim. Ama ben ilgiyle izledim.

[Hysteria]

150 değil 120 tai Passengers'ı oldukça beğendim ben, insanoğlunun hayatta kalma teması & uzay birleşmiş, marslı tadında bişey. Oyuncu seçimi de iyi, ki zaten 3 5 oyuncu var maksimum
Ama kesinlikle katılıyorum, sonlara doğru, hikayenin orjinalliğine yakışır şekilde gitmiyo, filmin son yarım saati daha farklı daha heyecanlı olsun isterdim, genel olarak beğendim ama

Tai,o gemideki 5000den birisisin diyelim ve o adam jennifer'a yaptığını sana yapsa tepkin ne olurdu

[Bailador]

Ben de LA LA LAND'i izledim geçen hafta. Çok söz edildi, bir de müzikal olduğu için fazlaca ilgimi çekti tabi. Jazz seven biri olduğum için müziklerine bayıldım. Film sıcak, kendine çekiyor, sıkıcı değil ama hikaye o kadar klişe o kadar klişe ki... Aman da mükemmel bir şey yapmışlar, off yılın filmi falan değil o yüzden. Ama izlemenizi tavsiye ederim

[taifung]

(18-01-2017, Saat: 12:30)Hysteria Adlı Kullanıcıdan Alıntı: 150 değil 120 tai Passengers'ı oldukça beğendim ben, insanoğlunun hayatta kalma teması & uzay birleşmiş, marslı tadında bişey. Oyuncu seçimi de iyi, ki zaten 3 5 oyuncu var maksimum
Ama kesinlikle katılıyorum, sonlara doğru, hikayenin orjinalliğine yakışır şekilde gitmiyo, filmin son yarım saati daha farklı daha heyecanlı olsun isterdim, genel olarak beğendim ama

Tai,o gemideki 5000den birisisin diyelim ve o adam jennifer'a yaptığını sana yapsa tepkin ne olurdu

Ahahahahahha

Aynı şeyi düşünmüştüm

ben olsaydım eğer, yanlışlıkla kalan 5 bin kişi de uyanabilir diye önce onları uzay boşluğuna atardım heralde. 100 ylı başbaşa kalabilmek için

[Hysteria]

(18-01-2017, Saat: 15:46)taifung Adlı Kullanıcıdan Alıntı:

(18-01-2017, Saat: 12:30)Hysteria Adlı Kullanıcıdan Alıntı: 150 değil 120 tai Passengers'ı oldukça beğendim ben, insanoğlunun hayatta kalma teması & uzay birleşmiş, marslı tadında bişey. Oyuncu seçimi de iyi, ki zaten 3 5 oyuncu var maksimum
Ama kesinlikle katılıyorum, sonlara doğru, hikayenin orjinalliğine yakışır şekilde gitmiyo, filmin son yarım saati daha farklı daha heyecanlı olsun isterdim, genel olarak beğendim ama

Tai,o gemideki 5000den birisisin diyelim ve o adam jennifer'a yaptığını sana yapsa tepkin ne olurdu

Ahahahahahha

Aynı şeyi düşünmüştüm

ben olsaydım eğer, yanlışlıkla kalan 5 bin kişi de uyanabilir diye önce onları uzay boşluğuna atardım heralde. 100 ylı başbaşa kalabilmek için

Kahkaha attım    Ama belki o 5000de daha neler var neler bide onu düşünmek lazım 

[Hysteria]

Bu arada Tai, başroldeki herif; Korkunç Bir Film'de Cindy Campbell rolündeki Anna Faris'in kocasıymış :O

şok üstüne şok yaşıyorum, Wanted'da James McAvoy'un ağzına klavyeyi yapıştırdığı adam çıktı ayrıca 

[taifung]

Son olarak izlediğim filmlerden bahsedeyim önce:

Hidden Figures: Bu hafta izlediklerim içinde en iyisi. Özetle, 1960'lı yıllarda NASA'nın bilgisayar yerine kullandığı matematik zekası aşırı yüksek bir grup zenci kadının hikayesi. Bir yandan çok zekiler ve işe yarıyorlar. Bir yandan da ayrımcılığın tavan yaptığı bir dönem. Hatta NASA'nın içinde "Renkli insanlar tuvaleti" diye tuvaletler bile ayrı. Otobüslerin de arka sıralarında seyahat ettikleri dönemler. İşte bu yüzden çok ama çok etkili bir hikaye. Daha önce de belirtmiştim gerçek hikayeler beni çok etkiliyor diye. Bu filmin sonunda da filmin baş karakterlerinin bugünkü hallerini görüyorsunuz. Diğer tüm gerçek hikaye anlatan filmlerde olduğu gibi, bu film bittikten hemen sonra olayın aslını öğrenmek için internete girdim. Ve okuduklarımdan çok etkilendim. Oscar adayları listesinde kendisine yer buldu. Ancak ben La La Land'in bu rekoru kırdığı yıl, herhangi bir filme ödül gideceğini sanmıyorum. Siz yine de bu filmi ıskalamayın.

Hacksaw Ridge: Bugün Oscar adaylığı açıklanan filmlerden biri. 2 gün önce izledim. Çok net konuşayım, 1998 yılında snemada Saving Private Ryan filmini izledikten sonra hiç bir savaş, ikinci dünya savaşı ya da cephe/çıkarma konulu filmler beni aynı oranda etkilemedi. Bu bir anti savaş filmi gibi görünse de sonuçta savaş ortamında geçiyor. İlginç bir hikaye ve gerçek bir olaydan uyarlanmış. Hatta o kadar gerçek ki, olayın başkahramanı olan kişi yaşlı başlı şekilde filmin sonunda gerçek haliyle konuşma yapıyor. Özetle, ikinci dünya savaşı döneminde Amerika'da bir genç adam, aşırı dindar ve bundan kaynaklı keskin inançları var. Eline silah almıyor adam öldürmüyor ama orduya yazılıyor. Sıhhiyeci olarak. Ben sadece hayat kurtarırım diyor falan. Uçuk gibi görünse de evet gerçekten yaşanmış, dediğim gibi filmin sonunda gerçek insanlar çıkıp konuşmalar falan yapıyor zaten. Film olarak ilgi çekici bir 2 saat vaadediyor ama ötesi yok. Kesinlikle Oscarlık bir film değil. Başroldeki çocuk da en iyi erkek dalında aday ki bence onun da şansı yok. 

Accountant: Dün akşam izledim bunu da. Valla yukardaki filmden daha ilgi çekici geldi bana Başrolde Matt Damon var. Film çok yeni aslında. Neden ses getirmemiş onu anlamadım. Konusu çok güzel. İzlemek isteyenler için fazla bir şey anlatmak istemiyorum ama finali çok çarpıcı geldi bana. Tür olarak ise net bir aksiyon filmi diyebiliriz.

[taifung]

Bir de bugün açılanan Oscar adaylarına bakalım... 

Hali hazırda bir çok filmi izledim. Eksiklerimi de tamamladıktan sonra bu seneki tahminlerimi yapıcam bakalım.  

En İyi Film


Yaşamın Kıyısında (Manchester by the Sea)
Ay Işığı (Moonlight)
Aşıklar Şehri (La La Land)
Hell of High Water
Fences
Hacksaw Ridge
Hidden Figures
Lion
Arrival

En İyi Yönetmen
Damien Chazelle, La La Land 
Barry Jenkins, Moonlight
Kenneth Lonergan, Manchester by the Sea
Denis Villeneuve, Arrival
Mel Gibson, Hacksaw Ridge

En İyi Uyarlama Senaryo
Arrival
Lion
Fences
Hidden Figures
Moonlight

En İyi Ozgün Senaryo
Hell or High Water
La La Land
Lobster
Manchester by the Sea
20th Century Women

En İyi Kadın Oyuncu
Emma Stone, La La Land
Meryl Streep,  Florence Foster Jenkins 
Isabelle Huppert , Elle
Ruth Negga,  Loving
Natalie Portman, Jackie

En İyi Erkek Oyuncu
Ryan Gosling, La La Land
Casey Affleck,  Manchester by the Sea
Andrew Garfield, Hacksaw Ridge
Viggo Mortensen, Captain Fantastic
Denzel Washington,  Fences

Yabancı Dildeki En iyi Film
Tanna (Avustralya)
Land of Mine (Danimarka)
Toni Erdmann (Almanya)
The Salesman (İran)
A Man Called Ove 

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
Mahershala Ali, Moonlight
Dev Patel, Lion
Jeff Bridges, Hell or High Water
Michael Shannon, Nocturnal Animals

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu
Viola Davis , Fences
Naomie Harris, Moonlight
Nicole Kidman, Lion
Octavia Spencer, Hidden Figures
Michelle Williams, Manchester by the Sea

En İyi Animasyon
Kubo ve Sihirli Telleri (Kubo and the Two Strings)
Moana
Kabakçığın Hayatı (My Life as a Zucchini)
Red Turtle 
Zootropolis: Hayvanlar Şehri (Zootopia)

En İyi Özgün Şarkı
Jim the James Foley Story
Aşıklar Şehri (La La Land) 2 şarkı ile
Trolls
Moana

En İyi Film Müziği
Passengers
La La Land, Justin Hurwitz
Lion,  Dustin O’Halloran, Hauschka
Moonlight, Nicholas Britell
Jackie

En İyi Görüntü Yönetimi
Lion
Moonlight
La La Land
Arrival
Silence

En İyi Saç ve Makyaj
A Man Called Ove
Star Trek Beyond
Suicide Squad 

En İyi Kostüm Tasarımı
Allied
Florence
Jackie
La La Land
Fantastik Beasts and Where to Find Them

En İyi Ses Miksajı
Arrival
Hacksaw Ridge
La La Land
Rogue One: A Star Wars Story
13 Hours: The Secret Soldiers of Benghazi 

En İyi Ses Kurgusu
Arrival
Deepwater Horizon
Hacksaw Ridge
La La Land
Sully  

En İyi Görsel Efekt
Doctor Strange
The Jungle Book
Rogue One: A Star Wars Story
Deepwater Horizon
Kubo ve Sihirli Telleri 

En İyi Kurgu
Arrival
Hacksaw Ridge
Hell of High Water
La La Land
Moonlight

En İyi Yapım Tasarımı
Arrival
Fantastic Beasts and Where to Find Them
Hail Caesar!
La La Land
Passengers

En İyi Belgesel Film
Fire at Sea
I Am Not Your Negro
Life, Animated
O.J.: Made in America
13th

[taifung]

Manchester by the sea: Adaylardan birini daha izledim. Çok dokunaklı ve güzel bir filmdi. Oyunculuk gücüyle ilerliyor. Film, içinde büyük bir trajedinin anısıyla yaşayan bir adamın hikayesi. Detayı vermiyorum izleyen görür ama Casey Affleck çok çok iyi. 

Zaten film, en iyi film ve yönetmenin yanısıra, en iyi erkek oyuncu, yardımcı erkek ve yardımcı kadın rollerinde aday. Yardımcı roller için başka güçlü adaylar olduğundan geçiyorum ama en iyi erkek oyuncu ödülü alabilir film. 

En iyi film dalında da, eğer La La Land fırtınasından kurtulabilirrse en güçlü aday bence. Moonlight'la beraber tabi. Fırsat bulan mutlaka izlesin. Özellikle dramın en yoğun anlarında fonda çalan müzikle birlikte ağlamamak imkansız.

[taifung]

Hell of High Water: Bir çeşit Bonnie ve Clyde filmi aslında. Bu kez iki kardeş söz konusu. Çok fazla Amerika'nın güneyi. Yani neredeyse western tadında. Bize uyarlarsak eğer, filmin tümünün Orta Anadolu'da falan geçtiğini düşünün. Amerikan sosyolojisine uygun bir konu. Düzenin çürümüşlüğü üzerine. İki kardeşin banka soygunları ve arkalarından takip eden emekliliği gelmiş bir şerifin hikayesi. Aslında filmin geneline bakıldığında, hiç beklenmedik derecede güzel çatışma sahneleri var açıkçası. Coen filmlerine de benzemiş. Ama bence Oscar'lı bir film değil açıkçası. Meraklısı izlesin.

[taifung]

Jackie: Suikaste kurban giden JFK'in karısı Jackline Kennedy'nin, suikastten sonraki 1 haftasını anlatıyor film. Cenaze töreninin hazırlıkları, first lady'nin hüznü ve iç hesaplaşması. Tam da cenaze töreninden kısa süre sonra bir gazeteciye röportaj vermiş. Bu film de o röportajdan anlatılanlar baz alınarak çekilmiş zaten. Film o röportajın yapılışıyla başlıyor ve falshbackler şeklinde ilerliyor. 

Yine ben tabi gerçek hikayeleri anlatan diğer filmlerde yaptığım gibi, filmin ardından wikipedia'ya girip olayları tekrar tekrar okudum. Böyle yapınca zilenen film çok daha değişik etki bırakıyor insanın üstünde. Filmin için bu arada gerçek görüntüler de kullanılmış. Çok güzel bir kurgusu var. Gerçek görüntülerden Natalie Portman'ın oynadığı sahneler geçişler çok etkileyici. Film sadece oyunculuk dalında aday. Zaten Natalie de efsane oynamış gerçekten. Filmin tek karakteri de o doğal olarak. Ben ödülü kesinlikle hakettiğini düşünüyorum ama daha yeni Black Swan ile o ödülü aldığı için, vermeyebilirler de. Bilemedim.

[taifung]

Lion: Yine gerçek bir hikaye ve tabi ki yine bu yüzden çok etkileyici. Sonunda ağladım diyebilirim açıkça. Saklayacak değilim Ama Oscar'ı alacak boyutta bir kapsama alanı yok filmin. Rahatlıkla bir Bolywood filmi olabilecekken, araya alakasız Nicole Kidman ve Tazmanya, Avustralya falan girince bozulmuş iş. Ama sonuçta bir gerçek hikaye karşımızdaki. Olay örgüsü nedeniyle film bu ülkelere de uğruyor.

Kabaca ikiye ayrılabilir. Başroldeki çocuğun küçüklüğü ve gençliği şeklinde. Açıkçası küçüklüğü tam bir bolywood filmi. Mekan, sahneler, karakterler, oyuncular her şey Hindistan ve Bangladeş. Küçük bir Hint çocuğu yanlışlıkla bindiği bir tren yüzünden günlerce yolcukluk etmek zorunda kalıyor kendisini Bangladeş'te buluyor. Oradan bir koruyucu ailenin evlat edinmesiyle kendisini Tazmanya ve sonra Avustralya'da buluyor. Büyüyor ve kaybolduğu gün, annesi, abisi aklına düşüyor. Sonunda onları aramaya koyuluyor. Hikaye gerçekten güzel.

Ama yardımcı erkek dalında aday olan Dev Patel de, yardımcı kadında aday olan Nicole Kidman da sanırım alamaz oscarı. Filmin kendisi de aday ama diğerlerinin arasında görmezden gelinir gibi.

Tüm bunları boşverip, ilgiyle izleyip karmaşık duygular yaşayacağınız kaliteli bir filmin kollarına bırakabilirsiniz tabi kendinizi.

[taifung]

Ve Oscar adayı son filmi de izledim.

FENSES: Ruhum sıkıldı diyebilirim. Tiyatro oyunundan uyarlamaymış. Hiç susmayan bir Denzel Washington var zaten bu rolüyle de aday. Aslında film de gıcık denzel de gıcık bir rolde ama yine de performansı o kadar iyi ki, ödül alabilir. Bu kadar konuşması falan bir insanın, mümkün değil zira  Ama film cidden çok sıkıcı ve 2 saat 18 dakika. Evlat olsa sevilmez.